Bizans imparatorluğu ataerkil bir toplumdur. Genel olarak ordudaki komutanlar, kilise yöneticileri, iktidardaki yöneticiler erkektir. Bizans imparatorluğunda yaşamış kadınlarla ilgili bilgilerin çok azı günümüze gelebilmiştir. Aile içerisinde önemli olan kadın, dışarıda ise ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmüş ve evin dışına çıktığında yüzünü örtmek zorunda kalmıştır. Bilgi sahibi olabileceğimiz kadınlarda çoğunlukla İmparatoriçeler ve soylu kadınlar olmuştur. Halktan kadınlarla ilgi bilgi nerdeyse yoktur.
Bizans İmparatorluğu’nun 1123 yıl süren tarihi boyunca doğuran, doyuran, güzellik ve aşk sembolü olan kadınlardı. Kadınlarla ilişkili bilgi az olsada 4-6. yüzyıllar sonrasına ait daha çok bilgi mevcuttur.
Bizans'ta erkekler ön planda olmasına rağmen günümüzde olduğu gibi ev ve aile idaresi konusunda tüm yetki kadınlara yani annelere verilmiştir. Bu bakımdanda özellikle gerek çocuklarla ilgili konularda gerek ekonomik açıdan kadınların hakları kanunlarla korunmuştur.

Kadınların Meslekleri
Din dışı konularda yazılmış kitapların minyatürlerindeki kadın tasvirlerinde kadınları yün eğirirken, tezgâhta dokuma yaparken, bahçe veya tarlada çalışırken, süt sağarken ve omuzlarında su taşırken gibi gündelik yaşamdan sahnelerle kadınlar betimlenmiştir. Bu betimlemelere baktığımızda Bizans İmparatorluğu'nda kadın mesleklerinin dokumacılık, tarımsal faaliyetler, pazar yerlerinde üretilen tarım ürünlerinin satıcılığı ve sağlıkla ilgili ebelik, doktorluk ve sütannelik gibi meslekler olduğunu görürüz. Aynı zamanda yaşamını rahibe olarak manastırlarda sürdüren birçok kadınında varlığı bilinmektedir. Ayrıca fahişelikle eş tutulan aktrislik ve dansözlük ile cenaze törenlerindeki profesyonel ağıtçılık da kadınlar tarafından sürdürülmüş meslekler arasında yer almıştır. Büyük tarım arazileri ve çiftlikleri işleten Danielis gibi dul hanımların adlarına vergi kayıtlarında rastlanmıştır (Köroğlu, 2010, s.1).
Soylu Kadınlar
Her zaman revaşta olan kentte yaşayan ve zengin, soylu kadınlar olmuştur. Tarihçilerde sıradan halktan ve köylülerden bilgi vermeye gerek duymamışlar. Genellikle soylu ve imparatoriçelerden söz etmişlerdir. Tarihçilerin anlattıkları imparatorlar veya imparatoriçeler, saray efratları, devlet yöneticileri, komutanlar ve kilise görevlileri olan rahip ve rahibeler olmuştur. Bizans imparatorluğunda öne çıkan kadınların en önemli örneklerinden İustinianianos’un karısı imparatoriçe Theodore, entelektüel prenses Anna Kommenna ve 8. yüzyılın sonunda yaşamış imparatoriçe olarak hüküm sürmüş olan imparatoriçe Eirene önemli örnekler olmuştur (Nicol, 2001, s.3).
Bizans İmparatorluğu'nda özellikle soylu ve zengin kesimden olan kadınlar çalışkan toplumsal bir yaşam sürdürmüştür. Yazar, kaligrafi, kitapsever, sanat hamisi ve manastır kurucusu olmuş ve siyasete de el attıkları görülmüştür. İmparatorların kızları ve kız kardeşleri, erkek kardeşlerinden daha az şımartılsalar da sadece imparatorların uzlaşmak istediği küçük hükümdarlarla evlenerek ülkeleri için yarar sağlamış. Buna rağmen kadınlar Konstantinopolis Patriği İoannes Khrysotomos gibi birçok muhafazakâr din adamarı Eski Ahit in görüşlerini benimseyerek kadının erkeğe göre ikincil ve alt konumda olduğunu vurgulamış, imparatoriçeleri bile eleştirmiştir (Köroğlu, 2010, s.1).
Köy ve Kentlerdeki Kadınlar
Bizans imparatorluğunda kentte ve köylerde mütevazi bir hayat süren kadınların nasıl yaşadıkları hakkında çok az bilgiler vardır. Ancak kilise mahkemelerine hukuksal bir mesele için giden kadınların yaşam hikayelerine kilise azizlerinin kayıtlarından öğrenilebilmiştir. Büyük manastırlarda insanların sahip oldukları topraklarla ilgili arşiv belgeleri bulunurdu. Bu arşiv belgelerinden de halktan kişilerin yaşam hikayeleri hakkında bilgi alınmıştı. Bizans imparatorluğu'nda kişini kendi çabasıyla elde ettiklerine değil aileden gelenlere önem verilmiştir. İlk dönemlerde soyad ve aile adı önemsizken son dönemlerde aile birimin büyük bir önem taşıdığını, aileyi bir araya getiren bağlar olduğu ortaya koymuştur (Nicol, 2001, s.3).
13. ve 14. yüzyıllarda Bizans imparatorluğu kadınları önceki dönemlerde yaşayan kadınlara göre daha özgür hissetmiş, yaptıkları ve söyledikleriyle daha özgüvenli oldukları görülmüştür. Kadınlar yalnızca ana ve eş konumda anılmamışlar giderek toplumun işleyişinde çok daha kamusal ve etkili roller üstlenmeye başlamışlardır. Kadınlardan mütevazi ve kendine yakışır davranışların içinde olmaları beklenmiş ve yanlarına kimse olmadan evin dışına çıkması yakışıksız kılınmıştır. 15. yüzyıldan sonra evlerde kendilerine ayrılan bölümlerde ve fikirlerini ifade etmekten çekinmemişlerdir (Nicol, 2001, s.30).
Hatta bunların bazıları kendi adlarına imparatorluğu yönetme imkanlarına sahip olabilmişler veya evlilik konusundaki tercihleri ile erkek hükümdarları belirlemişlerdir. Azizlerin yaşamları, felsefi metinler, biyografiler, yasal kayıtlar gibi günümüze kadar gelebilmiş pek çok kaynakta veya çeşitli sanat, tarihi ve mimari eserlerde kadınlarla ilgili önemli bilgilere rastlanabilmektedir (Öztürk, 2016, s.45).
KAYNAKÇA
https://www.worldhistory.org/trans/tr/2-1212/bizans-imparatorlugunda-kadnlar/
https://tr.wikipedia.org/wiki/Bizans_%C4%B0mparatorlu%C4%9Fu
Köroğlu, G. (2010). Bizans’ta Kadın ve Kadın Takıları. İstanbul: Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi.
Nicol, Donald M. (2001). Bizans'ın Soylu Kadınları 1200- 1500 . Tarih Vakfı Yurt Yyayınları.
Öztürk, N. (2016). Bizans’ın Asil Kadınları. İstanbul: E Yayınları.
Yorumlar
Kategoriler
Bültenimize abone olun!
Makaleler

Kyzikos Antik Kenti

Avrupa Müzeler Gecesi Kapsamında

İmparatoriçe İRENE

Odunpazarı Modern Müze (OMM) Eskişehir
